İçeriğe geç

Susmak ne demek TDK ?

Susmak ne demek TDK?

Bir psikolog olarak insanların davranışlarını gözlemlerken beni en çok düşündüren şey, söylediklerinden çok söylemedikleridir. Bazen bir seansta, sessizlik dakikalarca uzar ve o sessizliğin içinde bir dünya gizlidir: korkular, düşünceler, pişmanlıklar, belki de kabullenilmiş bir huzur… “Susmak” eylemi, dışarıdan basit görünür; oysa psikolojik açıdan bakıldığında, duygusal, bilişsel ve sosyal anlamlar barındıran çok katmanlı bir olgudur. Peki, “Susmak ne demek TDK?” sorusu bize sadece kelimenin anlamını mı verir, yoksa insanın iç dünyasına açılan bir kapıyı mı aralar?

Susmak Ne Demek? (TDK’ya Göre Anlamı)

Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre “susmak” şu şekilde tanımlanır:

👉 Konuşmamak, ses çıkarmamak, sessiz kalmak.

Yani TDK, “susmak” kelimesini dilsel olarak eylemsiz bir durum olarak tanımlar. Ancak psikolojik açıdan bu tanım, sadece yüzeyde kalır. Çünkü insan için susmak, çoğu zaman bir duygu düzenleme mekanizması, bazen de bir iletişim biçimidir.

Bilişsel Psikoloji Açısından Susmak

Bilişsel süreçler, suskunluğun arkasındaki düşünsel dünyayı şekillendirir. İnsan bazen konuşmaktan çok düşünmeye ihtiyaç duyar. Bu noktada susmak, beynin bilgiyi işleme ve duyguları düzenleme biçimi hâline gelir.

Araştırmalar, stresli veya duygusal yoğunluğu yüksek durumlarda beynin “düşünme hızını azaltarak” bireyi geçici bir sessizliğe yönelttiğini gösterir.

Yani bazı sessizlikler bir kaçış değil, bir zihinsel toparlanmadır.

Peki siz, son kez ne zaman sustunuz çünkü söyleyecek çok şeyiniz vardı ama nereden başlayacağınızı bilemediniz?

Duygusal Psikoloji Perspektifinden Suskunluk

Susmak, duygusal bir tepkidir. Kimi zaman öfkenin, kimi zaman kırgınlığın, kimi zaman da kabullenişin ifadesidir. Duygusal psikolojiye göre birey, hissettiği duygunun yoğunluğunu ifade edemediğinde sessizliği bir savunma mekanizması olarak kullanır.

– Örneğin, bir tartışmada susmak bazen çatışmadan kaçınmadır.

– Bazen de duyguları kontrol altına alma çabasıdır.

– Ancak bazı durumlarda, susmak duygusal bastırmanın da göstergesi olabilir.

Sessizliğin içinde, ifade edilememiş binlerce cümle vardır. İşte o anda, kişi konuşmaz ama duyguları konuşur.

Sosyal Psikoloji Boyutunda Susmak

İnsan toplumsal bir varlıktır; dolayısıyla suskunluğu da sosyal bağlamda anlam kazanır. Bir toplumda susmak, bazen saygının, bazen itaatin, bazen de direnişin simgesidir.

Toplumsal suskunluk dediğimiz olgu, bireylerin ortak sessizlik içinde bir mesaj iletmesidir. Tarih boyunca, birçok toplumsal olayda “suskunluk” aslında güçlü bir protesto biçimi olmuştur.

Sessiz kalmak, bazen “söz söylemekten” daha yüksek bir mesaj taşır.

Sizce, toplum olarak biz hangi konularda fazla konuşuyoruz ve hangi konularda tehlikeli bir sessizliğe bürünüyoruz?

Suskunluğun İletişim Dili

İletişim teorileri, sessizliği de bir tür mesaj olarak tanımlar. Psikolog Paul Watzlawick’in iletişim ilkelerine göre, “İletişim kurmamak da bir iletişimdir.”

Yani bir insan sustuğunda da aslında konuşur; sadece kelimelerle değil, beden dili, mimikler ve duygusal enerjiyle.

Bir çift terapisi sırasında gözlemlediğim gibi, bazen bir bakış, bir kelimeden daha çok şey anlatır.

Suskunluk, bazen “Artık anla beni.” der, bazen “Söylesem de değişmez.”

Susmanın Psikolojik İşlevleri

Susmak, her zaman olumsuz değildir. Aksine, bazı durumlarda iyileştirici bir etkiye sahiptir:

– Kişiye duygularını fark etme zamanı verir.

– Düşüncelerin dinlenmesine olanak tanır.

– Duygusal yoğunluk azaldığında, daha sağlıklı iletişimin kapısını aralar.

Ancak kronikleşmiş suskunluk, bireyin iç dünyasında yalıtılmışlık hissi yaratabilir.

Psikoterapi sürecinde en önemli adımlardan biri, bu sessizliğin nedenini anlamaktır. Çünkü her sessizlik, bir hikâye taşır.

Sonuç: Sessizlik Bir Boşluk Değil, Bir Anlam Alanıdır

Susmak ne demek TDK?” sorusu bize yüzeyde bir tanım sunsa da, psikolojik açıdan susmak bir duygu dilidir. Kimi zaman korur, kimi zaman bastırır, kimi zaman da iyileştirir.

TDK’ya göre konuşmamak olsa da, psikolojiye göre susmak; kendini ifade etmenin farklı bir biçimidir.

Şimdi durun ve düşünün:

– Sizin sessizliğiniz ne anlatıyor?

– Gerçekten susuyor musunuz, yoksa iç sesinizle mi konuşuyorsunuz?

– Ve belki de en önemlisi, hangi duygularınızı susturuyorsunuz?

Belki de cevap, hiç söylemediğiniz o cümlenin içinde gizlidir.

Çünkü bazen susmak, en yüksek sesle konuşmaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
prop money